Tanımadığınız bir kasabaya gittiğinizi ve yolda sıradan birine “Burada nerede yemek yiyebilirim?” sorusunu yönelttiğinizi düşünün. Sorunun cevabı ne olur bilemeyiz ama soruyu cevaplayan kişinin en sevdiği ya da güvendiği yeri size önereceğine eminiz. Google’ın da ilk etapta tıpkı böyle ilerlediğini düşünebilirsiniz. Öncelikle markanızın adı internet evreninde ne kadar fazla geçiyor buna bakacaktır ama ön yargılı bir arama motoru olmadığı için sıralamasını buna göre planlamayacaktır. Kullanıcı deneyimi Google için olmazsa olmazdır. Sitenize referans olan sayfalardan gelen kullanıcıların öncelikle hemen çıkma oranı, sayfa/oturum ve ortalama oturum süresi gibi bir çok metriğe bakıp, sonrasında dönüşüm oranlarına dikkat edecek ve buradan size bir not verecektir. Tüm bunları yaparak Google’a referans verebilirsiniz ama teknik SEO ve site içi SEO yapmadan Google ‘a kendinizi anlatamazsınız. O yüzden bir internet sitesi kurduğunuzda, bu site ilk zamanlarında aynı bir bebek gibi konuşamaz. Konuşması için ihtiyacı olan tek şey teknik SEO’dur. Teknik SEO uygulandığında konuşmaya, yani Google gibi arama motorlarına derdini yavaş yavaş anlatmaya, kendini yavaş yavaş tanıtmaya başlar. Sıralamayı etkileyen en büyük faktör referanslar olsa da, sıralamanın devamlılığı için doğru bir zemin, yani teknik SEO ve site içi optimizasyonlar şarttır.