Dijitalleşerek bilgiye daha çabuk ulaşabildiğimizi biliyoruz fakat geçmişte yaşayan eski insanlardan daha akıllı olduğumuzu gözlemleyemiyoruz. Daha akıllı olamıyorsak, dijitalleşmek yerine dijitalleştiriliyor muyuz?🤔 İnsanoğlunun kendi elleri ile yarattığı yapay zeka teklonojilerinin insandan çok daha hızlı öğrendiği ve öğrendiğini yine insandan daha hızlı uygulayabildiği ortada. O zaman dijitalleşme yönünde insan olarak geri kaldığımızı söylemek, hatta zorla dijitalleştirilmeye zorlandığımızı ifade etmek çok da yanlış olmayacaktır.

İsophos dergisinin 2. sayısında yer alan Marmara Üniversitesi öğretim görevlisi Mahir Fatih Ünal’ın “Dijitalleşmenin Transhümanizme Etkisi” yazısından ufak bir bölümünü aşağıda alıntılıyoruz efenim. (Transhümanizm; insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin artırılması, yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen veya gereksiz görülen yönlerinin ortadan kaldırılması amacıyla teknoloji ve bilimden faydalanılması gerektiğini öne süren uluslararası bir entelektüel ve kültürel harekettir)

“Dijitalleşme insanı ve yaşadığı çevreyi büyük bir hızla etkilemeye devam etmektedir. Devam eden bu süreçte dijitalleşme, yalnızca nesneleri dönüştürmekle kalmayarak insanı da dönüştürmektedir. Dolayısıyla insan, dijitalleşme sürecinin hem merkezi hem de bir parçası olarak değerlendirilmelidir. İnsan, bir taraftan teknolojiyi yaşamı kolaylaştırmak için kullanırken diğer taraftan, insan ve insana dair her alanda yarattığı dönüşümler ile boğuşmaktadır. İnsan, kendi üretimi olan teknolojinin ve beraberinde getirdiklerinin gerisinde kalmıştır. Teknoloji, insanın milyonlarca yıllık evriminden çok daha hızlı ilerlerken insanı hiç beklemediği bir şekilde dönüşüme zorlamaktadır. Bunun anlamı, insan evriminin kontrol edilebilir olmasının gerekliliği ve insanın kendi evrimine müdahale etme zorunluluğunun doğmasıdır.”