Yatırım Getirisi Nedir?
“Return On Investment(ROI*)” yani “Yatırım Getirisi” metriği, gidişatınızı en hızlı şekilde planlamanızı sağlayan, reklam yatırımınızın karşılığında ne kadar ciro aldığınızı kolay bir şekilde gösteren en temel pazarlama metriğidir. Organik zemini sağlam olmayan, yeni başlayan ya da çok agrasif reklam yatırımı yapan markalarda bu oran 1:2 seviyelerine düşebilirken, organik zemini sağlam olan ve agrasif branding çalışmaları olan markalarda ise 1:50’lere yükselebilmektedir. Tabi burada bahsi geçen X:Y oranında; X yatırımınızı, Y’de getirisini yani cironuzu ifade etmektedir. Örneğin; günlük reklam yatırımı 5binTL olan bir markanın cirosu 25binTL ise ROI’si 1:5’dir. Tabi Yatırım Getirisi’ne genel olarak bakabileceğiniz gibi, reklam kanalı özelinde de bakabilirsiniz. Örneğin; Google Ads hedefiniz 1:6 iken, Meta Ads hedefiniz 1:10 olabilir ve eğer iki kanala’da eşit derecede yatırım yapıyorsanız, genel ROI hedefinizi 1:8 olarak belirleyebilirsiniz. Daha fazla bilgi almak ve markanız özelinde ROI seviyenizi nasıl belirleyeceğinizi ve nasıl artıracağınızı öğrenmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz😎
*Burada bahsettiğimiz ROI en basit şekliyle ifade edilmiştir. Normalde ROI = Kar(Gelir-Maliyet) / Maliyet x 100 formülü ile hesaplanırken, daha anlaşılır olması adına Gelir / Maliyet formülü ile hesaplanmıştır. ROI, ROAS yani Return On Advertising Spend(Reklam Harcamasının Getirisi) ile çok fazla karıştırılır, aslında reklam kanallarının getirilerine bakmak için ROAS metriği kullanılır lakin ROAS hesaplamak için sürekli bir rapor yaratabilmek gerekir, hız kazanmak isteyen markalar ise yukarıda göstermiş olduğumuz basit ROI hesabı ile ilerleyebilir, ay sonu detaylı ROI ve ROAS’larını alabilirler. Son olarak ROAS = Gelir / Maliyet x 100 formülü ile hesaplanır.
Universal Analytics’ten GA4’a Geçiş
Canımız, ciğerimiz, pek kıymetli Universal Analytics’imiz 1 Temmuz 2023 itibari ile artık hayatımızda olmayacak😭 Ayrılık için sayılı günler kalmasa da, artık yavaş yavaş google analytics’in yeni versiyonu olan GA4’e alışmak ve yavaş yavaş UA sürümü ile vedalaşmak gerekiyor.
Peki Google neden herkesin alışkın olduğu UA arayüzünü ve teklonojisini tamamen bırakıp GA4’e geçiyor?
Universal Analytics çerez tabanlı kullanıcıyı izleyebilen bir teklonojiye sahipti. Yani; sitenizde UA kodları tanımlıyken bir kullanıcı sitenizi ziyaret ediyorsa, bu kullanıcının web tarayıcısına çerezler gönderilerek kullanıcının oturum boyunca sitedeki sayfa görüntülemelerini, etkinliklerini ve e-ticaret aksiyonlarını takip edebiliyorduk ve yani UA bize oturuma dayalı bir veri modeli sunuyordu. Bir kullanıcının birden fazla cihazda işlem yaptığını düşünürsek, UA’da kullanıcıyı kaybetme olasılığımız yüksekti.(Hatta kaybediyorduk diyebiliriz). O yüzden, çerezlerin hayatımızdan hızla çıkmaya başladığı bu günlerde, google artık haklı olarak bu yapıyı daha fazla geliştirmek istemedi ve olay tabanlı bir yapıya taşımak için kesin kararını verdi.
Yeni GA4 ile Google oturuma dayalı veri modelini geride bırakarak etkinliğe(event) dayalı veri modelini geçiş yapıyor. İşletmeler birden çok kimlik ile platformlar ve cihazlar arasında ölçüm yapabilecek. Bu süreçte veriler, Google Signals ve yine gerek duyarsa çerezleri kullanabilecek. Ayrıca GA4 yapay zeka ve makine öğrenmesini temel alan bir raporlama sunuyor. Insight özelliği ile marketing dünyasında yararlı içgörüler çıkaracak gibi görünüyor. Özellikle pazarlama sektörü için oldukça işe yarar bir özellik olduğunu söyleyebiliriz. Artık kullanıcının gelecekteki davranışını ölçümleme konusunda GA4 daha güçlü görünüyor💪
Çok çalışıyorum ama ciromu artıramıyorum?
Unutmayın hiç bir ajansın elinde sihirli bir değnek yoktur ama yükselmek için bekleyen, tüm ekibi konumlandırmasına rağmen sıçrama yapamayan çok fazla marka vardır, bu markalara doğru stratejiler çizildiğinde yükselmemesi için de hiç bir neden yoktur. Siz de bu seviyede olduğunuzu ama cironuzun bir türlü artmadığını düşünüyor musunuz?
Öncelikle şunu soralım; hangi işe kafa yoruyorsunuz? Üretim ya da ürün tedariğine mi? Pazaryerlerinden ciro yapmaya mı? Markanızı büyütmeye mi? E-ihracat’a mı? Operasyonunuzu yönetmeye mi? Eminiz daha çekilecek ürün fotoğrafları vardır, tamamlanacak site eksikleri olmazsa olmaz, girilecek kampanyalar, yönetmeniz gereken sosyal medyanız vardır, hangisini halledebiliyorsunuz?😪 Uzun lafın kısası; eticarette büyük işler yapmanın yolu sağlam, çalışkan, birbiri ile uyumlu çalışan bir ekip kurmaktan geçer. Hayır ekibe gerek yok, ben kendi başıma yaparım diyenlere; “İki karpuz bir koltuğa sığmaz” diyerek cevap veriyoruz efenim🤷♀️ Peki nasıl ilerlemeliyim diye soranlara; önce başarılı olduğunuz alanda ilerleyerek ve başka bir işe odaklanmayarak cironuzu koruyacaksınız. Örneğin; pazaryerinde başarılı gidiyorsunuz diyelim, tüm pazaryerleri ile entegre çalışabilecek, sizin gibi kampanya yönetimi yapabilecek, yeni pazaryerleri ile görüşmeler sağlayıp size ekstra ciro kazandırabilecek bir ekip arkadaşını işe alacaksınız ve pazaryerlerine daha fazla data kaptırmamak için kendi markanıza, internet sitenize, uygulamanıza ve en önemlisi sosyal medyanıza yatırım yapmaya başlayacaksınız. Her biri zaman alacak ama yavaş yavaş yükselmeye hazır olacaksınız. Kısacası; ihtiyacınız olan departmanlara ilgili kişileri konumlandırarak ekibinizi büyüteceksiniz. Bu sayede 360derece pazarlama yeteneği olan bir ajansla karşılaştığınızda, daha hızlı yükselebilecek konumda olacaksınız😎
İnternet Sitesi Mi? Mobil Uygulama Mı?
İnternet sitemden mi daha çok satış yapmalıyım? Yoksa gücümü mobil uygulamaya mı yöneltmeliyim? Soruları sorulduğunda, sanıyorum tüm markalar doğru cevabı verebilir. İnternet sitesi ile mobil uygulamanın yeri ve kullanımları çok ayrıdır. Mobil uygulama, internet siteniz tam olarak oturduğunda, yazılım altyapınıza emin olduğunuzda tasarlanmalı ve yayına alınmalıdır. Burada asıl sorulması gereken soru, mobil uygulama tasarlarken nelere dikkat etmeliyim? Markamın mobil uygulamasını ne zaman yayına almalıyım? soruları olabilir. Çünkü mobil uygulama webview, react native, %100 native olarak seçeneklere ayrılır. Eğer alt yapınızdan eminseniz native uygulamalara yönelebilirsiniz ama yazılım alt yapınız değişken ise webview app modelini öneririz. Webview app’lerin de bazı dezavantajları vardır, hız konusunda native app’ler kadar iyi değildirler, uygulamanızın reklamlarını yapamazsınız ve IOS cihazlara push gönderemezsiniz. Bilmeniz gereken daha önemli ve kritik bilgiler için BusinessUp! ile hemen iletişime geçin.
Google Analytics 4 Kurulumları Nasıl Yapılmalı?
Google Analytics 4 mülkünüzde dönüşüm etkinlikleri oluşturduktan sonra, Google Ads hesabınıza aktararak, raporlamak ve teklif vermek için kullanabilirsiniz.
Google Analytics 4’ün hayatımıza yavaş yavaş girmeye başladığı bu zamanlarda, dönüşüm verilerini Google Ads hesabınıza aktarabilirsiniz. Google Ads “Akıllı Teklif”in verilere erişmesine izin verdikten sonra, tekliflerin optimize edilmesini ve dönüşümlerin artırılıp, maliyetlerin düşürülmesini sağlayabilirsiniz.
Varyant Doluluk Oranı Nedir?
Ürünlerinizin varyant doluluk oranı, önce reklam performansınızı, sonra eticaret dönüşüm oranınızı ve en önemlisi de cironuzu doğrudan etkiler. Bir örnek üzerinden sırasıyla açıklayacak olursak; reklam feed’inizle gönderdiğiniz ama tek bedeni kalan ürünleriniz tıklama aldığında satışa dönmeme ihtimali çok yüksektir, çünkü tıklayan kişinin “S” bedene mi ihtiyaç duyduğunu, yoksa “XXL” bedenini mi tercih edeceğini bilemezsiniz, bu durum da eticaret dönüşüm oranınızı ve cironuzu düşürür.
Bulk Nedir? Segment Nedir?
Bulk Türkçe’de “Toplu” anlamına gelir. İsminden de anlaşılacağı üzere Bulk attığımız SMS, Push ve Mail’ler tüm kitlemize iletilmektedir. Genelde bulk bildirimleri, tüm kitleyi ilgilendiren kampanyalarda göndermek daha faydalı olacaktır. Segment ise; örneğin kadın ürünlerini ilgilendiren kampanyaların bildirimlerini sadece cinsiyeti kadın olan tüketicilere ulaştırmak gibi yorumlanabilir. Segment yapınız geliştikçe CrossSelling(çapraz ürün pazarlama) ya da üst ürün satışı konusunda da yetkinliğiniz artacak, CTR oranlarınız (Tıklama Oranı) yükselecek, push, mail ya da SMS’den elde ettiğiniz gelir yükselecektir.
Yerleşimi Optimize Et
Müşterinizin ilgi duyduğu ürün ve kategorileri Instagram ve Facebook Mağazanızda başta göstermek için; meta ticaret hesabınızdan “Yerleşimi Optimize Et” seçeneğini açabilirsiniz.
Bu konu, dün bahsettiğimiz Bulk Vs Segment konusunun instagram mağazanıza uyarlanmış halidir. Bu paylaştığımız bilgi aslında Meta reklamları ile doğrudan alakalı değildir fakat yapacağınız organik yatırımların tümü inorganik(reklamlı) yatırımlarınızı kuvvetlendirir, reklamlarınızı daha değerli ve performanslı hale getirir.
Pazaryeri Mi? İnternet Sitesi Mi?
Bazı ajanslar kendilerini çok fazla düşündükleri için, sadece kendi internet siteniz üzerinden ilerlemeniz gerektiğini söyleyebilirler. İnanmayın, çünkü bir marka için en önemli konulardan biri de “nakit akışı”dır. Bu yüzden sorunun cevabı da, her ikisinide yapmanız yönünde olacaktır. Pazaryerlerinin trafiklerinden yararlanarak para kazanabilir, marka bilinirliği yaratabilirsiniz ama bunu yaparken, kendi internet sitenizi her zaman bir adım önde tutmanız sizin yararınıza olacaktır, örneğin kendi internet sitenizde pazaryerlerine göre daha iddialı kampanyalar yapabilir ve daha uygun fiyatlar sunabilirsiniz, bu durum sizlere kendi internet sitenizden elde edeceğiniz satışın datasını kazanmanızı sağlayacaktır.
Bu konuya güzel referans olan eski bir postumuzu da yeniden hatırlayacak olursak;
Pazaryerlerinde sizin ürünleriniz satılır fakat datayı satış yapan platform kazanır. Sizler satın alan kullanıcının sadece adını, soyadını, adresini görürsünüz ama sizin ürününüz ile birlikte hangi ürünü aldığını, toplamda sipariş tutarının ne kadar olduğunu, kaç sayfa gezerek, hangi ürünleri inceleyerek, ne kadar sürede siparişi tamamladığını hiçbir zaman göremezsiniz🧐 Peki “data kazanımı” neden önemlidir? Müşterinin telefon numarası sizin eticaret altyapınıza ve iys listenize kayıt olursa, kendisine daha sonra SMS ile kampanyalarınızdan haberdar edebilirsiniz. Müşterinin mail adresi sizde olduğu için e-mail marketing yapabilirsiniz. Eğer token’ını almayı başardıysanız, gerekli durumlarda kampanya ya da bilgilendirme pushları gönderebilirsiniz. En önemliside müşteri kimliğini yakalar ve yeniden hedefleme, yeniden pazarlama çalışmaları yapabilirsiniz. Sadakat programlarınıza dahil ederek, sürekli sipariş vermesini sağlayabilirsiniz ya da pazaryerlerinde satış yapmayı sürdürerek, sizden 1 birim daha aşağıda fiyat veren bir satıcının gelmesini ve sizin önünüzde listelenerek, satışlarınızın bıçak gibi kesilmesini bekleyebilirsiniz.
E-ticarette En Çok Yapılan 10 Yanlış
1- Rakip analizi yapmadan ilerlemek
2- Yeterli stok, model ve renk çeşitliliği sağlamadan başarı beklemek
3- Kreatif yoksunluğu, yani ürün görsellerinin kalitesiz veya yetersiz olması, ürün videolarının hiç olmaması
4- Trafik, dönüşüm, üye sayısı, sipariş sayısı vb. hedefleri belirlemeden ilerlemeye çalışmak
5- SEO’ya yeterli önem göstermemek
6- Depo ve operasyon yönetiminde yetersiz kalarak, müşteri memnuniyetini sağlayamamak
7- Karmaşık bir arayüz tercih etmek, sadelikten uzaklaşmak
8- Güçlü ekip kuramamak,
9- Sabırsız olmak, işi hafife almak
10- Özgün olamamak, x firma satıyor, bende satarım kafasında olmak
Ayrıca performans pazarlama; sadece Google ve Meta Ads’i yüksek ROAS seviyelerine yönelik yönetmek değildir. Günün sonunda markanın cirosunu artırmak, ekibini desteklemek, hedeflerini belirlemek, eticaretin ve eihracat’ın nasıl yapılacağını anlatmaktır.